Afrika'da çocuklar ve kadınlar genellikle su kaynakları sağlar. Eşeklerin, el arabalarının, sarı varillerin ve sıcak varillerin ve çöl fırtınalarının altında suya ulaşırlar. Sıra kendilerine gelince su şişelerini doldurup bidonlardan ve çadırlardan evlerine getiriyorlar. Bu döngü her gün devam eder. Yakınlarda bir su kuyusu üretilene kadar
Kuzey Afganistan'ın kurak bölgelerinde, içme ve kullanma suyu, su birikintilerinde toplanan sularla sağlanır. Doldurulan suyu içmek için kaldırdığınızda içinde solucan ve böcekler görebilirsiniz. Özellikle bu suyu içen çocuklar bağırsak hastalıklarına yakalanıyor ve maalesef tedavi göremeden ölüyor. Sizlerde destek olun
DernekWeb Bağış Yazılımı
Toplumumuzu oluşturan önemli katmanlardan biri de ihtiyaç sahibi kişilerdir. Bu kimselere ekonomik ve sosyal alanda topluma yardım amacı ile devletin hizmetlerini yerine getiren hayır kurumlarına yapılan yardımlara “BAĞIŞ” denir.
Bağıştan Bağışçı – Hayır Kurumuna Nasip Olur mu?
Hayır Kurumları Gelir Vergisi Kanununda tanımlanan ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından belirlenen şekliyle bağışta bulunan kimseler, bu bağışlarından elde ettikleri gelirlerin yüzde 30’unu ödemeyebilirler. Ödenmesi gereken vergiye oran
• Bağış kelimesi, daha çok hayır kurumları ve derneklerin faaliyetlerini sürdürmek için yapılan, yani para veya mal bağışlarını kapsar.
• Bu tür yardımlar, kişiden kişiye yönelik olabileceği gibi, bir hayır kurumuna veya derneğe mevzuat gereğince yapılabilir.
• Kişisel bağışlar ise, maddi ve manevi destek sağlamak amacıyla özel şartlarla yapabilirsiniz.
• Neden Bağış Yapmalıyız?
Bağış toplumda yardımlaşmaya dayanan sevgi, saygı ve güven duygularının gelişmesi ile birlikte toplumda kişiler arasındaki sosyal dayanışmayı sağlayarak insanlar arasındaki ilişkileri sürdürme olanağını sağlayan bir etkinliktir. Bağış konusunda anayasa hükmüne aykırılık bulunmamakta olup, özgürlükler bölümünde yer alan “herkesin dinine karşı bağlantısı hakkı vardır” hükmü de bu bağlamda değerlendirilmiştir. Bağış nedeniyle toplanan para, mala ve mallara “Bağış Mal” ad verilmektedir.
Bir kimse, bir kuruma, Kurulca tasdik edilen bağış tutarını aşmayacak şekilde, nakdi veya gayrimaddi olarak bir şey verirse bu olaya bağış denir.
Bağış yapan kişiler de bağış alanlar da bazı sorumluluklar altında olmaları gerekmektedir. Bağış yapan kişinin kendisine verilen yardım karşılığında bir faydası olmamaladır. Örnek: 1 lira bağış yaparsan 100 lira faydalansam gibisi asla kabul edilemez. Bağdaştırma ilkesi zaten böyle bir şeyi öngörmediği için bunu hukuka da uygulamada da kabul etmemiz mümkün değildir.
Kurban bağışı:
Kurban kestirmek isteyen mükellefler kurbanlarının kesilmesi ve etinin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için belirlenmiş olan kurban bedelini İHH İnsani Yardım Vakfı’na ulaştırırlar. Her şeyde olduğu gibi vekalette de aslolan kişinin niyet ve iradesidir. Kurbanını kestirmek üzere başvuran hayırsever, bu niyet ve iradeyi ortaya koymuş oluyor. Ayrıca sözlü olarak ifade edilmesi şart değildir. Çünkü fiil ve uygulama da bir irade beyanıdır.
Vekalet:
Hayvan satan taraf Kurbanlara verilecek adedi sizlere bildirmektedir.
Yoksullukla ilgili duyarlılığın oluşturulmasından, bu duyarlılığın katkıya dönüşmesine kadar geçen süreçte bağış ve bağışçının rolü büyüktür.
Toplumumuzu oluşturan önemli katmanlardan biri de ihtiyaç sahibi kişilerdir. Bu kimselere ekonomik ve sosyal alanda topluma yardım amacı ile devletin hizmetlerini yerine getiren hayır kurumlarına yapılan yardımlara “BAĞIŞ” denir.
İki tür bağış söz konusudur:
- Nakdi Bağış, parasal bağışlara verilen addır.
- Ayni Bağış ise eşya, hizmet, bedelsiz kullandırma gibi parasal olmayan bağışlardır.
Toplumsal sorunların en büyüğü olarak karşımızda duran yoksulluğun tüketilmesine ayni veya nakdi yardım yaparak destek sağlayan kişi ve kurumlar ise “BAĞIŞÇI” olarak tanımlanır.
